İki Madi Kobra Geldi Meydane…

Bawer Murmur

Podcast’ler bir süredir hayatımızın bir parçası olsa da salgınla birlikte inanılmaz bir popülarite yakaladılar ve 90’ların Türkçe popu gibi bir patlama yaşanıyor şu anda (analize tikel!). Bunu negatif bir şey olarak söylemiyorum elbette. 90’lardaki patlamadan da şikayetçi değildim, şimdi de. Türlü türlü mevzu hakkında sayısız podcast yapılıyor olması şahane. İçlerinden kendimize uygunları seçip dinleme şansımızın olması da harika. Kobra Kobra bir süredir keyifle dinlediklerimden biri. Dobra Dobra ve benzeri gereksiz ve bir o kadar sevimsiz programların formatını alıp, ters yüz edip, hem nalına hem mıhına vurdukları sohbetlerini her hafta heyecanla bekler oldum. Madi kolilerini salon lubunyası çizgilerinden çıkmadan atmayı beceren kobraları Velvele okuyucularıyla buluşturmaktan kıvanç duyarım efendim!

Önce sizi tanıyalım

Kobra 1: Biz, üç kıtaya ferman salan Süleyman’ız, Gemileri karadan yürüten Fatih’iz… Bazen sen bazen beniz. (Kahkahalar)

Kobra 2: Şaka bir yana biz üniversiteyi bir türlü bitiremeyen, ülkesinin ve kendi geleceğinden endişeli, hiçbir zaman gülmeyi ve güldürmeyi elden bırakmayan sivri dilli, güler yüzlü “iki kobra”yız.

Podcast’i yapma fikri nasıl ortaya çıktı? Yola çıkış motivasyonunuz neydi? 

K2: Fikir biraz mecburiyetten ortaya çıktı. İlk başta maske takıp YouTube kanalı açarız diye düşünüyorduk ki ŞOK-O-POP çıktı, sonra anonimliğimizi daha kolay koruyacağımızı düşünüp podcast’e yöneldik. Sivri dilli oluşumuz da bizi anonim olmaya iten en büyük sebep oldu diyebiliriz. Siyasi içerikleri geçtim, magazin içerikleri yüzünden topuğumuza sıkılmasını istemedik. 

K1: Ama tabii bütün bu fikirler arkadaş çevremizden geldi. Sizi dinlemek çok eğlenceli, ikiniz bir araya gelince çok keyifli sohbet ediyorsunuz, insanları bundan mahrum bırakmaya hakkınız yok dediler. Biz de ısrarlarını kıramadık. 

K2: Yine her zamanki gibi mütevazılığı üzerinde… 

Yukarıdaki bilgiden yola çıkarak belki bu anonim kalma meselesini konuşabiliriz biraz daha. Anonim kalmanın avantajları/dezavantajları neler? 

K1: Anonim kalmak bahsettiğimiz gibi en başta aldığımız bir karardı. İkimizin de meslek hayatı için yüzlerinin görünmemesi çok daha iyi olurdu. 

K2: Sonra da anonim olsak bile kendimiz olmayalım karakterlerimiz olsun bizim yerimize onlar konuşsun dedik ve Dobra Dobra oldu sana Kobra Kobra. Sonrasında da Kobra1 ve Kobra2 fikri ortaya çıktı. Hatta bunu Huysuz Virjin özel bölümümüzde de anlatıyoruz. 

K1: Evet, tam olarak böyle bir durum. Tabii ki kobralarla çok benzeşen yönlerimiz var ama ayrılan yönlerimiz de bir o kadar fazla 

K2: Anonim kalmanın avantajları da aslında bütün anlattıklarımızın özütü gibi. Dezavantajlarının en büyüğü ise tebrikleri bizzat alamamak 

K1: Biliyorsun tebrik almaya bayılırım. Beni de en çok bu üzüyor. 

Yanlışsam düzeltin ama kervanı biraz yolda düzdünüz gibi geliyor. Podcast’in formatı bölümler ilerledikçe oturdu diye düşünüyorum. 

K1: Memlekette her iş böyle ilerlemiyor mu zaten? Hangi işimiz planlı programlı başlayıp, o plana uygun devam ediyor ki.

K2: Ama haklısınız biraz öyle oldu. İlk bölümümüze çok çalıştık. Nerede ne söyleyeceğiz, nerede hangi espriyi yapacağız falan bütün metnimiz hazırdı fakat çok tutuk oldu, bir yerden okuduğumuz, hazırlandığımız çok belliydi. Dinleyince de fark etmişsinizdir… Zaten programı dinlemesini istediğimiz kişilere ilk bölümden başlama uyarısı yapıyoruz. 

K1: Bunun üzerine ben dedim ki ya gündemi, konuşacağımız konu başlıklarını belirleyelim, devamı doğaçlama gelsin, baş başa sohbet ediyormuşuz gibi konuşup kaydedelim. Hazırlıklı olunca doğallığı kalmıyor, beğenmediğimiz yeri keseriz.

K2: Tabi Kobra1 için bunu böyle söylemesi kolay; bir buçuk iki saatlik kayıtları ben kesip biçiyorum.

İki yakın madi, kolisi de gullümü de bol arkadaşın evde, bir kafede yaptığı sohbeti dinler gibi dinliyorum sizi. Biraz yan masadan kulak kesiliyorum gibi, bazen sessiz üçüncü… Çoğu zaman çok sert şeyler söylüyor, politik eleştiriler yapıyorsunuz. Böylesi bir içerik için “arkadaşlar arasında gullüm alıkıyor” havasını yakalamayı planlamış mıydınız?

K1: Aslında amacımız tam olarak buydu, iki arkadaş gullüm yapıyoruz, kendi espri ve ironi anlayışımızı göstermek, ama tabii ki 2020’lerin Olacak O Kadar’ı olmak gibi de bir niyetimiz yoktu. Oturur magazin, televizyon madileriz diye düşünmüştük ama ben apolitik kalamadığım için çizgimiz ister istemez böyle bir yere kaydı. Çok da güzel oldu bana kalırsa.

K2: Bana kalırsa da çok güzel oldu. Türkiye gündeminde her şey o kadar “akıllara durgunluk verici” ki, buna dikkat çekip ağlanacak halimize gülmek iyi geldi bize de, yavru kobralarımıza da. 

Sohbetin kıvamından, seçtiğiniz kelimelerden, nüktedanlığınızdan yaşlarımızın yakın olduğunu çıkarıyorum. Podcast’i yapmaya karar verdiğinizde daha genç kitleye ulaşmak konusunda kaygı duydunuz mu? Geri dönüşler nasıl hem gençlerden hem de genel olarak dinleyicilerinizden?

K1: Aslında gençler çok daha fazla dinliyorlar. Gerçi biz de 27 yaşındayız, yaşlı sayılmayız herhalde. İlk başlarda bu kadar genç dinleyicimiz olması bende “ay ergen içeriği mi yapıyoruz” biz gibi bir algı oluşturdu ama devamında gelen geri dönüşlerden anladık ki o “ergen” dediğimiz gençler, yaşlarının gerektirdiği şeylerle değil, kendi gelecek kaygılarından dolayı gündemle, politikayla ilgilenmeye başlamışlar. Bu duruma hem üzüldük bu kadar genç yaşta ülke gündemini adım adım takip etmek zorunda hissettikleri için kendilerini, bir yandan da sevindik eski kuşakların “çok apolitik” diye eleştirdiği beğenmediği gençler onların tahayyül edemeyeceği kadar bu konularla yakından ilgili, açık fikirli ve ileri görüşlüler

K2: Kobra1’e katılıyorum. Ekleme yapmam gerekirse de ilk başta biz yola 27 dinleyicimiz olur diye çıkmıştık. Kimseye ulaşma gibi bir kaygımız da yoktu açıkçası. Ama dinleyici geri dönüşlerimiz o kadar güzel ve sevgi dolu ki, bize her geçen gün daha çok güç veriyor ve yaptığımız işe duyduğumuz heyecanı arttırıyor.

Kaderin cilvesi bir cilvesi, Kobra Kobra rahmetli Huysuz Virjin’in hayattayken katıldığı son yayın oldu. Ne ifade ediyor sizin için Huysuz?

K1: Biz Huysuz’la büyüdük. Espri anlayışımızın şekillenmesinde katkısı çok büyüktür. Onun gibi düşünmeyi, onun gibi gerçekleri espri üzerinden söylemeyi şiar edindik.

Ve ne şanslısınız ki onu sağlığında konuk ettiniz.

K2: Kendisinin Huysuz Virjin Özel programımızı dinlediğini öğrendiğimizde de çok mutlu olduk. Vefat haberini ise dinleyecilerimizin bildiği üzre kayıt esnasında aldık ve darmadağın olduk. Huysuz’a veda bölümü çektik. 25 bölüm içinde en çok zorlandığım bölümdü diyebilirim. Gece boyunca ağladık.

K1: Ama nihayetinde kendisinin de her zaman dediği gibi “arkasından ağlamayarak, gülerek, güldürerek onu yaşatmaya çalışıyoruz ve onu görmediğimiz zamanlarda da seviyoruz.” Ayrıca kendisi hayattayken yaptığımız özel bölümle onu onurlandığımız için de çok mutluyuz.

Dinlediğiniz podcast’ler var mı?

K1: Bize podcast yapın ısrarında bulunup sonra kendileri de özenip podcast yapmaya başlayan arkadaşlarımızın “Vulva” isimli bir podcast’i var onları dinliyoruz.

K2:  Ben biraz daha fazla dinliyor olabilirim. Kimler ne yapıyor merak ediyorum. Yine Yeni Yeniden 90’lar, Bir Nevi Biyografi, Kendimiz İçin Yapıyoruz, Nasıl Olunur?, Nevşin Mengü’nün podcastini çok seviyorum. 

K1: Sabaha kadar say istersen ayol, yavaş. Kür ayrıca hiç görmedim dinlediğini. 

K2: Sus biliyosun! Umarım Annem Dinlemez’i ise dinlemiyorum ve dinleyenlerin de nasıl dinlediklerine şaşırıyorum. Ve polemik severiz dememe gerek olmadığını düşünüyorum 

Kısa zamanda kendinize has bir dil de geliştirdiniz, bunu yapmak kolay olmamıştır diye düşünüyorum. 

K1: Bizim zaten kendimize has bir dilimiz vardı. Biliyorsunuz çatal dil. Bunu kobra kimliğimize bürününce daha da geliştirip sistematikleştirdik. 

K2: Bir de beynini nasıl eğitirsen bir zaman sonra öyle çalışmaya başlıyor. Programda yayın esnasında bulduğumuz pek çok espriyi, tanımı, tamlamayı herhangi bir zamanda kırk saat düşünsek de bulamayız. 

Bir bitiş tarihi var mı yoksa yapabildiğiniz kadar yapmak niyetinde misiniz? 

K1: Muhalif Biçme Makinemiz RTÜK kapımıza kilit vurana kadar buralardayız.

K2: Yapabildiğimiz kadar yapmak istiyoruz. Büyütebildiğimiz kadar büyütmek. 

K1: Sen o işi iyi becerirsin hayatım. Büyütürsün, inanıyorum. 

Geleceğe dair planlarınız neler peki? Özel bölümleriniz de çok güzeldi. Var mı başka özel bölüm planları? 

K2: Evet tabii ki var. Çok yakında “yerli dizi özel”, “edebiyat-yasaklı şiirler özel”, “geçmişe damga vuran magazin olayları” gibi özel bölümler yapmak istiyoruz. Ayrıca konuk da ağırlamaya başlayacağız. O bölümler de çok güzel olacak. Şimdiden anlaştığımız, çok sevdiğiniz isimler var 

K1: Benim geleceğe dair planım ise sponsorluk ve reklam alıp para kazanmak. 

K2: Hahaha o da var tabi. Bir de yavru kobralarımızla birlikte, bir mekânda canlı Kobra Kobra yapma hayalimiz var ama pandemi buna çok büyük engel oldu. Mümkün olan en kısa zamanda böyle bir etkinlik yapmak istiyoruz. Sizleri de aramızda görmeyi çok isteriz tabii ki. 

Velvele okuyucularına söylemek istediğiniz, benim sormadığım ama mutlaka bahsedilmesini tercih edeceğiniz bir bilgi varsa onu da buraya alayım. 

K2: Instagram adresimiz kobrakobrapodcast, Twitter adresimiz kobrapod 

K1: Bu da bıkmadı bunları hatırlatmaya. Ne söyleyelim ki bütün yavru kobralarımıza kucak dolusu sevgilerimizi iletelim. Bugüne kadar bizi dinlememiş okurlarınıza da ne kadar çok şey kaçırdıklarını, hemen koşa koşa bizi dinlemeye gelmelerini söyleyelim.

Kobra Kobra’nın tüm bölümlerini Boş Yapma Enstitüsü’nün Spotify hesabından dinleyebilirsiniz.

Author

  • Bawer

    Velvele Kurucu Yayın Yönetmeni, gazeteci, çevirmen, editör, LGBTİ+ ve göçmen hakları aktivisti.

Bir Cevap Yazın