Suruç Katliamının tanığı Ateş Alpar anlatıyor

Altı yıl önce Adana’da buluştuk. Elimde fotoğraf makinem ve sırtımda küçük bir çantam vardı sadece. Keke karşıladı beni, hatırlıyorum. Sarıldık, gülümsedik, tekrar sarıldık. Çok severdik birbirimizi. Geceyarısı Kobanê’ye gitmek için Suruç’a doğru yola çıktık.

Sabah 7 gibi Cebo karşıladı bizi. Otobüsten inip koşup sarılmıştık tabii. Geldiğime şaşırmıştı, sürpriz yapacaktım. Amacım fotoğraf ve kısa videolar çekip sürece dair bir belgesel yapmaktı.

Suruç’ta Amara Kültür Merkezi’nde 318 kişiydik. 19 ilden yola çıkan arkadaşlarımızın birçoğu birbirini tanımıyordu. Bir yandan tanışıyor, bir yandan da kahvaltı hazırlıyorduk. Kahvaltı bitince basın açıklaması için toplandı herkes. Keke çantasından fotoğraf makinemi çıkarıp bana uzattı ve kendisi pankartın arkasına geçti.

Üç kare fotoğraf çekmiştim ki patlama meydana geldi. Saat tam 12’de oldu katliam. Açıkçası böylesine barbarca bir saldırıya maruz kalacağımız aklımın ucundan geçmemişti! Belki Kobanê’ye geçerken sıkıntı yaşarız ya da kültür merkezinden çıkışta polis önümüzü kesip bize saldırır diye düşünüyordum. Ama böyle bir patlamanın kalabalığın tam ortasında meydana geleceğini düşünmüyordum.

Dikkatliydik, ama ‘olan bitenin içinde olunca’ o kadar dikkatli olamadığımızı şimdi daha iyi anlıyorum.

Kobanê’ye gidecek, orada bir hatıra ormanı büyütecektik. O gün o bahçedeki herkes bu farkındalıkla yola çıkmıştı. Bombanın çıkardığı sese, sesin geldiği yöne bakarak verdiğim tepkiyi hatırlıyorum. Kolektif hafızamızda kapanmayan yaralardan biri oldu Suruç katliamı…

Patlama yeriyle benim bulunduğum yerin arası bir buçuk metreydi. Patlamadan hafif yaralı olarak kurtuldum. Ama altı yıl geçmesine rağmen yaşadıklarımızı asla unutmadım. Asla da unutmayacağım. 33 kişi öldürüldü, 100 den fazla kişi yaralandı o gün.

Yüzleşilemeyen her acı şimdinin belirleyicisi, hep üzerinde taşıdığın gölge, kabuk bağlamayan yara…

Fotoğraf: Ateş Alpar (20 Temmuz 2015, saldırıdan hemen önce)

Ne olmuştu?

20 Temmuz 2015’te, Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun (SGDF) çağrısıyla, Kobanê’ye oyuncak ve insani yardım malzemeleri götürmek için Suruç’ta olan 300 genç, konakladıkları Amara Kültür Merkezi’nde basın açıklaması yaptıkları sırada intihar saldırısı gerçekleşti.

Meydana gelen patlamada 33 kişi ve saldırgan hayatını kaybetti.

Saldırıda ölenlerin isimleri: Koray Çapoğlu, Cebrail Günebakan, Hatice Ezgi Sadet, Uğur Özkan, Nartan Kılıç, Veysel Özdemir, Nazegül Boyraz, Kasım Deprem, Alper Sapan, Cemil Yıldız, Okan Pirinç, Ferdane Kılıç, Yunus Emre Şen, Çağdaş Aydın, Alican Vural, Osman Çiçek, Mücahit Erol, Medali Barutçu, Aydan Ezgi Salcı, Nazlı Akyürek, Serhat Devrim, Ece Dinç, Emrullah Akhamur, Murat Yurtgül, Erdal Bozkurt, İsmet Şeker, Süleyman Aksu, Büşra Mete, Duygu Tuna, Polen Ünlü, Nuray Koçan, Vatan Budak, Mert Cömert.

Bombalı saldırıyı gerçekleştiren kişinin, Şeyh Abdurrahman Alagöz olduğu belirlendi.

Saldırıyla ilgili soruşturmaya 23 Temmuz 2015’te “dosya içerisinde bulunulan belgelerin incelenmesinin soruşturmanın amacını tehlikeye düşüreceği” gerekçesiyle gizlilik kararı getirildi.

Dava süreci

Urfa Cumhuriyet Başsavcılığı’nın katliamın üzerinden 18 ay geçtikten sonra hazırladığı iddianamede, biri tutuklu üç sanık hakkında 104’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi.

Sanıklardan Yakup Şahin, Ankara Tren Garı patlaması şüphelisi olarak tutukluydu. Diğer sanıklar Deniz Büyükçelebi ve İlhami Ballı ise iddianameye göre, Suriye’de.

Suruç Katliamı’yla ilgili dava, olaydan 21 ay sonra, 4 Mayıs 2017’de Hilvan’daki Urfa Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nün içerisindeki Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde başladı. Firari olmayan tek sanık duruşmaya katılmadı.

Katliama ilişkin, 9 Ocak 2017’de görülen kamu görevlilerinin yargılandığı davada, dönemin ilçe emniyet müdürü Mehmet Yapalıal’a “görevi ihmal ve kötüye kullanma” suçundan 7 bin 500 TL para cezası verildi, ceza 12 takside bölündü.

Kamu görevlilerinin yargılandığı ikinci davada ise sanık olarak iki polis var. Polisler Suruç Asliye Ceza Mahkemesin’de “görevi kötüye kullanma” suçundan yargılanıyor.



Suruç’ta yaşananları bianet’in haberinden alıntıladık.

Ana görsel: Fotoğraf Ateş Alpar, Suruç (20 Temmuz 2015, saldırıdan sonra) 

Author

Bir Cevap Yazın