Billie Eilish’in Fendi, “Normal” Olanı Yendi

Leonidas Carabelli

Soğuk iklimlerde yaşayan insanların mutsuzluğa daha meyilli olduğu konusunda bir düşünce mevcut. Fakat, 2001 yılının Aralık ayında Los Angeles sıcağında doğan Billie Eilish (ki Los Angeles’ta aralık ayında en düşük sıcaklık 20 derece kadardır) icra ettiği müzikte neden bu kadar mutsuz? Ya da gerçekten mutsuz mu?

Z jenerasyonuna dahil olan ve “17 yaşında olmak ne? Çok yaşlı; ben 17 falan olmak istemiyorum.” diyen Billie Eilish şu an 20 yaşında olsa da müziği ile öncelikle Amerika Birleşik Devletleri’nde ve hemen sonrasında tüm dünyada çok tanınan ve bugün devasa bir hayran kitlesine sahip olan biri haline geldi. İnsanların “yapılmaması gerektiğini” söylediği her şeyi yaparak müzik dünyasını adeta fethetti. Söyledikleri çok karanlık, tekinsiz ve uçlarda olan bu küçük çocuk, Bad Guy şarkısında “Ben kötü tiplerdenim. Hani; anneni üzerim, sevgilini delirtirim, bak babanı ayartırım.” dizeleriyle yine “Ben buyum!” demedikçe ve bunu bir nevi haykırmadıkça, bu dünyada kendine ait bir yer bulmanın pek de mümkün olmadığını anlatıyor

Nihilizmin doruklarında kucaktan kucağa gezerek kaybolmakla acı-tatlı ölüme dair neşeyi birbirliyle güzelce harmanlayan Billie Eilish, ilk dönemlerinde birçok tehditle karşı karşıya kalmış olsa da bunlara hiç aldırmadı ve bildiğini okumaya ve söylemeye devam etti. Gerek The Golden Gate Bridge’den (San Francisco, Kaliforniya’da bulunan meşhur köprü) atlayıp intihar eden, gerek arkadaşlarını öldürüp bagajda saklayan müziğin bu küçük dehası “normal” olanı açık ara farkla yendi ve benliğinden de ödün vermedi.

Çektiği klipler adeta bir korku filmi fragmanı. Ama bu Billie Eilish; böyle olmak istedi, uğraştı ve başardı. YouTube’da birçok eleştirmen tarafından söylendiği üzere video kliplerindeki görsellerin insanda korku hissi uyandırması bir yana dursun, günümüzde izleyebileceğimiz en iyi klipler arasında olduğu. İcra ettiği her şeyi erkek kardeşi Finneas’ın paha biçilmez yardımlarıyla ortaya çıkardığını her daim dile getiren Eilish, şimdilik sanat dünyasına hem kulağa hem de göze hitap eden eserler bırakarak, Amerika Birleşik Devletleri’nde insanların “Anneler, babalar! Dikkat edin! Bu çocuk tehlikeli!” sözlerine hiç kulak asmayarak yoluna devam ediyor.

2016 yılında erkek kardeşi Finneas’ın yazdığı Ocean Eyes isimli ballad şarkıyı SoundCloud’a yükleyip bir gecede viral hale gelen ve ün kazanan Billie Eilish’in 2019 yılına kadar bir albümü yoktu. O zamana kadar sadece şarkı yazan ve bunlara klip çeken bu “Bad Guy” (İng: Kötü Çocuk), When We All Fall Asleep, Where Do We Go? (İng: Uyuyunca Nereye Gidiyoruz? – ki buradaki uyumak eylemi ölmek anlamında)” albümü yayınlandığı gibi 62. Grammy Ödülleri’nde “Yılın Albümü” ödülünü kazandı.

Hiçbir fotoğrafında gülmeyen ve nedenini gülmenin kişiyi güçsüz gösterdiğini söyleyerek açıklayan Billie Eilish kimilerine göre fısıldayarak şarkı söyleyen bir ergen, kimilerine göre ileride çok daha büyük işlere imza atacak genç bir yetenek ki bu yıl sinemalarda yer alacak olan yeni bir James Bond filminin (Bond 25) soundtrack’ine No Time to Die isminde bir şarkı ile girmiş durumda bile.  

Gerek şarkı sözleriyle gerekse, görüldüğü üzere, birçok klibinde insana sanki The Exorcist filmine eklenmeye hazır yeni bir sahne sunan bu minik şeytan (zira karanlığını müzik dünyasına ilk kez sunduğunda 15 yaşındaydı), 25 Mayıs’ta polis tarafından katledilen George Floyd’un Amerika Birleşik Devletleri’nde başlayan ve sonra dünyaya viral bir biçimde yayılan Black Lives Matter (İng: Siyahların Hayatları Değerlidir) hareketi ile olsun, dünyanın sonuna adeta göz kırpan dev yangınlar ile olsun (örneğin; Brezilya’daki Amazon Ormanlarının yanı sıra Avustralya’da ve Kaliforniya’da da çıkan ve önüne geçilmesi çok zaman alan yangınlara atıflarda bulunarak), belki de kullandığı bu tekinsiz görseller ve karanlık sözlerle, kendi bindiğimiz dalı kestiğimizi hiç çekinmeden yüzümüze vurmak istiyor.

Diskografisi gittikçe güzelleşen nadir müzisyenler arasında yerini mi alacak yoksa bir saman aleviyle mi karşı karşıyayız, zaman gösterecek. Belki de henüz net bir şeyler söylemek için çok erken. “Normal” olanı adeta silip attığı açıkça görülen Eilish, albümüne verdiği isimle (When We All Fall Asleep, Where Do We Go?) uyuyunca nerelerde geziyor bilinmez ama, günümüz müzik dünyasında, gözlerini açtığı an insanları şaşırtmaya devam etmekle epey meşgul görünüyor.

Author

Bir Cevap Yazın