nehir
zeliş deniz’e…
bir istanbul ormanında tanıdım onu
çubukları uç uca getirir
hoop ta taa
ev yapardı sihirbaz
zaman o zamandı
yıl iki, iki sıfır, bir altı
barışa doğru gelenler
muhalif de bir rock vardı
orman ne güzeldi
müzik ne güzeldi
devrim ne güzel
derken bir hastalık
bir titreme
yuvarlanarak tıngır mıngır
geçti günler
tenteden evimizden
ormanların içinden
dönerken üçümüzdük
devrim dizlerine yatırdı hasta beni
uyuttu.
bu benim vapura ilk binmişim değil
bir vapurda bir kadına
ilk aşık oluşumdu
trenler alkollü, yemekli
yataklı, kuşetli
bir buçuk lira bir tombul bira
bir paket sigara üç lira
trenlere binip binip
giderdim kişisel devrimime
***
önceleri düşmandık
hem de ne düşman
hem aynı kadına meftunduk
hem kendimizi az sayardık
nasılını bilsek
kesin birimiz öbürünü düelloya davet eder
üstünüze afiyet
tuttuğumuz bu işten de
hiç mi hiç utanmazdık
***
şehir öyle soğuk öyle soğuktu ki
keserdi kurusu
bir eldiven dedim aman
devrimin örgüden bir eldiveni olmalı
berikinin buna canı çok sıkıldı tabii
elimde gördüğünde eldiveni
pat vurmasın mı bi’ tane
düştü parmakları kırpık eldiven
hah dedi, yetmedi
şöyle bir de hevesle
üstünde tepindi
mundar etti canım eldiveni
şimdi inanmazsınız belki
bir de saç hırsızıydı
çok eskiden kırmızı
çalmıştı saçlarımı
sonra aman yarabbi
ne danslar edildi
ne trenler
hızlı hızlı köpüklü
ne biralar içildi
zaman başka zamandı
önce düşman
sonra dost olunabiliyordu
malum biz de önceleri
peyk aşıktık
pek dişi kalmış pek düşman
yıllar sonra bir gün
beşiktaş’ta bir evde
kalabalığız yine, heyecanlı
efendim,
taşları oynatacak fikirlerimiz var
çıktık gittik abbasağa’ya
hop dedi zıplayıverdi bir ağaca
kıvır kıvır tırmandı
bendeki hatırası tastamam dala aslı
öyle hayta öyle çocuk kaldı
önce düşmandık
sonra dost olduk
sonra dostlarımızdan kalan parçaları
şarkılar söyleyerek verdik kara toprağın kurusuna
bir, bir, bir,
geçti yıllar
ölenler, göçenler
ve kalanlar olarak üçe ayrıldık
bir puhu kuşuydu zeliş
lolipop zımbalamayı öğreten
yapa yapa öğretirdi
araya bir çıta
zımba, zımba, zımba ve zımba
hop çevir arkasını
muhakkak her bi’ yana zımba
laflar laflar
sağlam olmaz yoksa
dostlar, ölenler, gidenler ve kalanlar
laflar zımba
zımba, zımba ve çıta
İlhamını Arkadaş Z. Özger’in coşkulu, tutkulu ve gururlu dizelerinden alan Yeryüzü Ağacı, lubunya şairler ve şiirleri için bir havuz oluşturmayı amaçlıyor. Katılmak isteyenler için ayrıntı bilgiler şurada.
Görsel: NİLBAR-GÜREŞ,-I-Love-Your-Eyes,-2010
1 Comment
Comments are closed.