13. sezonun en en en en sıkıcı bölümünü izledik ve kafamızı meşgul eden bir soru var: Zaten sündüre sündüre başlayan sezon ikinci gerçek bölümünde bu kadar sıkıcı olabildiyse sezonun geri kalanı için endişelenmeli miyiz?
İlker Hepkaner ve Bawer Murmur, Velvele Drag Race Halk Kütüphanesi’nde bu gelmiş geçmiş en kötü balo bölümünü konuşuyor. Kim kazandı, hak etti mi? Kimler iyiydi, kimler hayal kırıklığı? Kandy Muse ve Tamisha Iman arasındaki gerginliğin kazananı kim? Bu tartışma sosyal medyaya nasıl yansıdı? Sorular Billur Tuz gibi akar… akar… akar… Kahmora Hall bacımızın başına çorap ören, çamur atıp iz bırakan “geç kalma” meselesinin sır perdesini de çözen ikilinin sohbetine 5. bölümü izlemeyenlele devam ediyor, izlemeyenleri bu noktada Çelik’ten Güle Güle ile uğurluyoruz. İzleyin gelin anacım. Bu sohbet serisine yeni başlayanlar için önceki bölümlere de bir göz atmaları.
Flazéda! s13b01
Flazéda! s13b02
Flazéda! s13b03
Flazéda! s13b04
Bawer: Selamun Aleyküm lubunya! Başsağlığı dileğimi kabul etmeni istiyorum. Senin ve 456 bin 543 lubunyanın kalbinin kırıldığı bir bölüm oldu. Acınızı paylaşıyor, sana ve hepsine sabır ve güç diliyorum. Duygularını bizlerle paylaşmak ister misin?
İlker: Teşekkür ederim sevgili Bawer. Şu an bu yazıyı kafama geçirdiğim siyah bir tülün arkasından, rimelim ağlamaktan akmış şekilde yazıyorum. Gözümün nuru, yakışıklılar yakışıklısı Joey Jay’e veda ettiğimiz bu bölüm beni derinden yaraladı, ama yine de şov devam etmeli diyorum. Son dört sezondur yapılan erken balo bölümü geleneği bu sezon da devam etti. Neler hissettin 36 tane look’u izlerken?
B: Sıkıldım.
İ: Al benden de o kadar hemşire. Balonun geç yapılmasının bir nedeni vardı eskiden. Balo bölümü geç gelince artık her kraliçeyi iyice tanımış olurduk ve kraliçeler hem kendi markalarını sağlama alırlardı, hem de biraz bizleri şaşırtırlardı kıyafet geçitleriyle. Ama 12 yarışmacılı balolar bitmeyen defileler anlamına geliyor ki beni de oldukça bayıyor.
B: Drag Race tarihinin en en en en en en en en en sıkıcı ve kötü balosunu izledik sanırım. Korkunç tasarımlar, berbat fikirler, feci uygulamalar ve saçma sapan, insan haklarına aykırı look’larla hakarete uğradık. Yani her sezon dikiş nakış bölümünde tasarımcılara sırtını dayayan birkaç yarışmacının tekeri patlardı ama yine de çok iyi, gözalıcı, yaratıcı look’lar izlerdik. Bu sezon, kılık kıyafet kısmında çok başarılı isimler bile rezaletti. Kimi madilesem kim kalsa inan bilemiyorum.

İ: Kesinlikle katılıyorum, gerçekten not alayım da aklımda kalmazsa hatırlarım dedim, ama bir noktadan sonra onu yapmayı da bıraktım. Cidden beni heyecanlandıran bir look olmadı desem yeridir. Son kategorinin en kötüsü LaLa’cığımdı, ama sence diğer kategorilerin en kötüleri diye bir soru sorsam, aklına gelen birileri olur mu?
B: LaLa’nın son kılığı neydi gerçekten akıl alır gibi değil. Gözlerime inanamadım. O sahneye öyle çıkabilmek için gereken özgüveni BİM’den alırsın yani. Öyle bir paçozluk. Şey değil yani, hani dikiş bilmemek filan değil sorun; vizyonsuzluk. Ama onun son look’u kadar kötü başka look’lar da vardı. Zaten acıklı kısmı da o. Beğendiklerin neler? Belki onları konuşmak daha kolay olur şimdi.
İ: Ben bugün burada Denali’nin midemi bulandıran tırnak look’unu madilemezsem gözüm açık gider, ki zaten Denali sevmemek benim ata sporum biliyorsun. Ayrıca Olivia’nın Laila Ali’ye çaktığı selam beni açıkçası üzdü zira Symone ilk hafta boksör kıyafetli drag nasıl olur, göstermişti. Symone’unki Coca Cola’ysa Olivia’nınki LeCola gibi durdu. Beğendiğim lookları da zaten birinci olan Gottmik gösterdi bu baloda. Sen neleri beğendin?
B: Beğendiklerimi yazmadan önce şu dileğimi seninle paylaşmak isterim. Umarım Beyoncé LaLa Ri’ye tazminat davası açar. Ru’ya Bey’den ilham aldığını söylediği o konuşma sonrası o berbat şeyle sahneye çıkan biri hapislerde çürümeli.
İ: Ay Beyoncé avukatlara çoktan talimat vermiştir, deli misin, affetmez o asla böyle bir hatayı.
B: Beğendiklerime gelecek olursak. Beğenmedim. Yani zorlayınca Gottmik evet en iyileriydi. Ama koyunun olmadığı yerde Gottmik Abdurrahman Çelebi oldu biraz. İkinci kıyafeti gözalıcıydı, hakkını yemeyeyim ancak Aquaria’ya benzediği o son look neden o kadar övüldü filan asla anlamadım. Ama işte bu korkunç tasarımlar arasında eli yüzü düzgün birkaç parçadan biriydi o, büyük ihtimalle bu nedenledir.
Jürinin övmelere doyamadığı Rosé’nin silüetsiz kılıklarını da hiç sevmedim. Gördüğün gibi “beğendiklerimden” bahsediyorum. Yok yani, Symone’un bile yere çakıldığı bu bölüm inşallah gelecek kötü bölümlerin habercisi olmaz. Benim şu an en ve tek kaygım bu.
İ: Rosé’ye dair bu balonun bize gösterdiği tek şey her beyaz Amerikalı gibi o da kendisinin İskoçya’yla inanılmaz derin bir bağının olduğunu düşünmesidir. Evet orada doğmuş ama o aksan filan neydi? LeCola’ya bir şey demedin?
B: Olivia’nın boksör look’u da tek kelime ile talihsizlik. Yani Symone’u aynı tasarımla gördü, o bölümü kazandı, övgüler, alkışlar… Symone’a pleybek’i kaybettiğinde üstünde o kılık vardı. Nasıl bir mantıkla gider ve aynı konseptle podyuma çıkar anlamakta güçlük çekiyorum. Vesselam, gerçekten Gottmik’in hak eden tek isim olduğunu söyleyip bu berbat işkenceyi bitirmek istiyorum kendi adıma. Ay dur, tasarımlarını öve öve bitiremediğimiz Tamisha Halanın eltisinde görüp haset edip koşa koşa Fatih’ten aldığı ve sırf hırsından giydiği look’una da selam ediyorum. Maşallah dediğimiz iki gün yaşamıyor lafının vücut bulduğu an oldu sanırım bu seride.
İ: Evet bu konuyu geçtiğimiz için çok mutluyum zira gelelim bölümden sonra bölüme dair en çok konuşulan kavgaya. Balo bir Kandy-Tamisha kavgası BigMac’i oldu, zira başta kavga ettiler, ortada kavga ettiler, sonda kavga ettiler. Tabii Tamisha halam, Kandy bizim mahallenin kızı, taraf tutamıyorum, ama herkes Kandy’ye yüklenmekte. Sezonun kötü karakteri belli oldu mu sanki? Ne dersin?
B: Pek sanmıyorum. Ben o madilik rolünü Rosé alır teorime sıkı sıkı tutunuyorum hala ama o da beni yalancı çıkarmak adına pek sakin, hala Tina Burner’le kavga etmedi. Kandy’den Silky yaratmak istiyor olabilir prodüksiyon. İnternette de herkes benzer şeyler söylüyor zaten. Ama Untucked izlemeyenler için belki kavganın (ben her şeyi doğru anladığımdan emin olamadığım için topu sana atıyorum) detaylarını, nedenini filan anlatmak istersin kamu yayıncılığı diyerekten.
İ: Taraf tutamıyorum diyorum ya, çok iyi anlıyorum bu kaygıları. Ben Tamisha veya Kandy en başta haklı haksız diyemem, ama Kandy’nin biraz sesini yükseltmesi nedeniyle hemen “deli kadın” yaftası yediğini düşünüyorum. Beyazların çok kullandıkları bir mikroagresyon vardır, sinirli bir beyaz olmayan insan görünce “aa bir şeyler doğru gitmiyor bunda” derler, mesela Eliott Tamisha’yı böyle gaza getirdi Kandy’nin bağırmaları sırasında. Kandy kendi grubundan, yani Gottmik ve Tina’dan ve hatta kimi diğer kraliçelerden de destek gördü aslında ama bu montajda pek verilmedi. Tamisha ondan annelik beklemeyenlere annelik yapmazsa olay biraz söner diye düşünüyorum. Halama söylemeyin.
B: Eliott sinsi, ortalığı karıştırmak olsun arkadan konuşup yüzüne gülmek olsun, pasif agresif laf çakmak olsun, hepsi mevcut. Ancak Tamisha’nın Kandy’e takmasının nedeni her ne kadar yukarıda saydığın şeylere katılsam da sadece bunlar olamaz gibi geliyor. Kandy’e poşet giysen bile ağzından ne çıkacak diye merakla bekliyoruz gibi yorumlar yapılınca jüriden, ona sinirlenmiş olabilir. Ya da ekran süresini uzatmak için bir plan yaptı ve böyle bir plan için en uygun, kavga edilecek kişi o kadroda Kandy diye düşündü, kim bilir.
Silky ve Eureka arası bir yerde duruyor, ikisini de hatırlattığı anlar var ama o ikisinden daha sevimli bir yanı da var. Bu yüzden Tamisha üzerinden ondan bir “sezon kötüsü” yaratmak prodüksiyon için çok akıllıca olmaz diye düşünüyorum. Bu kavgada kazanan Kandy olur gibi geliyor. Tamisha gidişini hızlandırmış bile olabilir.
İ: Yani bu kavgadan sonra Tamisha’nın gidişinin Kandy ile yapacağı bir pleybek olacağına kesin gözüyle bakıyorum ben de. Ama Tamisha’yı çok sevip takdir etsek de kendisinin bir güzellik yarışması kraliçesi olduğunu ve bu provokasyon işlerini çok iyi bildiğini not edelim. Zaten bu ikisinden önce gitmesi gereken başka insanlar var. Mesela Denali. Neyse, pleybek hakkında ne düşündün canım?
B: Pleybeke “incredible”, “amazing” filan diyen tweetler okudum, aynı şeyi mi izledik diye şüpheye düştüm. LaLa Ri serving it dediler de o kadar kötüydü ki kurgu, ne yaptı ne etti anlamakta zorlandım. LaLa’nın kazanacağı çok belliydi ancak Joey’in kaslarından ve nurlu yüzünden başka bir numarası yokmuş, onu gördük. İyi oldu. Hak eden kaldı, hak etmeyen gitti. İyi de oldu. Artık sezonun kalanında Joey Jay’in kaslarını konuşmayacağımız için mutluyum. Oh ne güzel oldu demiş miydim?
İ: Bence pleybek değildi amazing olan, LaLa’nın komedisiydi. Bence de kalmayı LaLa haketti. Joey Jay de başka alanlarda kendini gösterir diye düşünüyorum. Sonunda ağlaması çok minnoştu, Phoenix’e gidip “sen ağlama” diye kapısında serenat yapabilirim her an.
B: Rise like a phoenix İlkerciğim. Beyaz bir geyin gözyaşlarına tabii ki dayanamaz halkımız. Ama bitirmeden bir konu daha var konuşmamız gereken. Kahmora Hall meselesi.
İ: Evet, Alaska ve Willam’ın podcast’ine bağlanan bir yapım görevlisinin anlattığına göre Kahmora’nın geç kalma hikayesinde suç aslında prodüksiyonunmuş. Kahmora ve Olivia revire gitmek zorunda kalmışlar kulakları kanadığı için, Kahmora’nın geç kalması buna dayalıymış. Bir de zaten esas kraliçeler jürileri beklemiş, o yüzden gereksiz bir Kahmora’ya yüklenme hikayesi çıkarılmış. Daha önce söylediklerim nedeniyle kendisinden özür diliyor, New York’a ilk geldiğinde şovuna gidip “yasss gurlll” diye bağırma sözü veriyorum.
B: Gerçekten inanılmaz! Bayağı da ayıp öte yandan. Şu an prodüksiyon yüzünden dünyanın dört bir yanında Kahmora’ya “ay temizliğe çağrılmaz bu, ev taşırken aranmaz” diyenler oldu. Neyse ki biz salon kadını çizgimizden çıkmadık. Neden? Çünkü sorumlu yayıncılık!!!
İ: O halde, bu haftalık da sohbetin sonuna geldik. Bu sıkıcı bölümü kısa sürede unutabilmemizi diliyor, haftaya görüşürüz diyorum bebek. Sohbeti burada bitirdik ancak post devam ediyor. Aşağı kaydırmayı unutmayın. Bir de Zaddy Tovey’in Drag Race podcast’i Geyik başladı. Onu da ıskalamayın.
İlker: Bu bölümdeki Siyah Hayatlar Değerlidir tartışmalarına değinmek boynumuzun borcu. Ancak ayrı bir kutucuk açmaya karar verdik, sohbetin gullümüne kurban etmemek için.
Kraliçeler defileye hazırlanırken 2020 yazında gerçekleşen Siyah Hayatlar Değerlidir sokak gösterilerine değindiler ve şu an ABD’de en büyük tehditin siyah translara yöneldiğinin altını çizdiler. Beyaz olmayan trans kadınların bugün ABD’de en kısa yaşam beklentisine sahip olan grup olduğunu hatırlatayım. Konuya çok daha kişisel yaklaşan bir kraliçe de oldu. LaLa Ri bu yaz polis tarafından katledilen Rayshard Brooks’la aynı mahallede yaşadığını ve polis tarafından rastgele öldürülenin şans eseri kendisinin de olabileceğini anlatırken gözyaşlarına boğuldu. ABD’de tepki gösterilen polis şiddetinin Siyahlarda yarattığı psikolojik şiddeti en çıplak biçimde ortaya seren televizyon anlarından birisiydi. Haksız polis şiddeti ve bunun insanlarda yarattığı psikolojik baskı dünyanın her yerinde bir problem. Umarım LaLa’nın gözyaşları kameralar karşısında boşuna akmamıştır ve izleyen herkes bu konuyu etraflıca düşünmeye ve buna karşı çıkmaya devam eder.
/cdn.vox-cdn.com/uploads/chorus_image/image/66951938/rayshard_brooks_officer_charged.0.jpg?w=1140&ssl=1)
1 Comment