Clubhouse 101: Yeni Başlayanlar İçin Küçük Bir Rehber

Bir süredir sosyal medya platformlarında adı geçen ve konuşulmaya başlanan yeni bir uygulama var: Clubhouse. San Francisco menşeli uygulama hakkında henüz kafalar karışık; koşa koşa üye olan kadar şüpheyle yaklaşan da çok. Biz de kafalardaki soru işaretlerini dağıtmak ve şimdilik sadece iOS’ta kullanılan uygulamayı indireceklere yardımcı olmak adına Clubhouse’u bir bilene, pazarlama ve iletişim uzmanı “kronik online” Onur Cengiz’e sorduk.

Clubhouse nedir?

Clubhouse kendini “Dünyanın her yerinden kullanıcıların istedikleri her an hikayeler anlatması, çeşitli konular hakkında fikir alışverişinde bulunması, sosyal ilişkilerini güçlendirmesi ve yeni insanlarla tanışmasını sağlayan ses tabanlı yeni bir platform” olarak tanımlıyor.

Biz internet eskileri için biraz podcast, biraz mIRC, biraz Twitter hissiyatı sunan uygulama farklı farklı sohbetlere dinleyici ya da konuşmacı olarak (bundan biraz sonra bahsedeceğim) katılmanızı sağlıyor. Yorum, özel mesaj, like, vb. hiçbir etkileşim veya iletişim modeli barındırmayan, her şeyin sadece ve sadece odalarda edilen sesli sohbetler odaklı olduğu Clubhouse’da, üretilen içeriğin kullanıcıların eline (insafına da denebilir) bırakıldığı her platform gibi, çok keyifli ve besleyiciden, boş, bomboş, booomboşşşşşş’a uzanan bir skalada konuşmalara denk gelmek mümkün.

Clubhouse güvenli mi?

Uygulamanın en öne çıkan/çıkarılan özelliklerinden biri hiçbir konuşmanın kayıt altına alınmıyor olması. Bu kayıt altına alınmama olayı bir yandan her bir odanın bir kereye mahsus deneyim sunması sebebiyle cazibeyi artırırken, podcast dünyası ile arasındaki en net ayrışmayı da tanımlamış oluyor. Öte yandan bu kayıt edilmeme hali platformun nefret söylemleri, kişi ve grupları hedefleyen taciz ve zorbalıkların organize edilmesi gibi kötü amaçlı kullanımlara çanak tuttuğu konusunda soru işaretlerini de beraberinde getiriyor.

Dünya çapında tanımadığımız veya az tanıdığımız insanlarla sosyal etkileşime hasret kaldığımız bu pandemi sürecinde, “doğru zamanda doğru yerde olma” piyangosunu tutturmuş gibi gözüken Clubhouse, sadece ses odaklı olduğu için örneğin bir Instagram Live yayını yapmaya kıyasla, bir yandan bulaşıkları yerleştirirken ya da pijamayla kanepede yayılmış haldeyken de katılımcı olma olacağı sunmasıyla kullanıcılarına kayda değer bir özgürlük de sağlamakta.

Uygulamayla ilgili en büyük kaygılardan biri olan güvenlik meselesi şu an için pozitif bir yerde duruyor. Bir sonraki maddede güvenlik konusunda dair daha fazla bilgi bulacaksınız. 

Clubhouse’a nasıl üye olunur?

Platform halen kapalı beta sürecinde olduğu için üye olmanın iki yolu var:

  1. Platform üyeleri, yeni kullanıcılarla paylaşabilecekleri sınırlı sayıda davetiyeye sahip. Eğer tanıdığınız bir kullanıcı varsa ondan davetiye isteyerek platforma kayıt olabilirsiniz.
  2. Bir diğeri ise “kaynak” olarak adlandırabileceğimiz yöntem. Uygulamayı indirip kayıt olduktan sonra bekleme sırasına giriyorsunuz ve telefon rehberinizde hali hazırda uygulama kullananlar arasından biri size referans olup anında üyeliğinizi onaylayabiliyor.

Öncelikli olarak anonim bir kimlikle platformda yer almak isteyenlerin dikkat etmesi gereken bazı noktalar var çünkü Clubhouse kullanıcılarının gerçek kimlikleri ile platformda yer almasını istiyor.

Uygulama davetiyeleri ve ilk kayıt süreci telefon numarası üzerinden işliyor. Eğer üyelik sırasında telefon rehberinize erişime izin verirseniz, rehberinde kayıtlı olduğunuz insanlar uygulama içinden sizi bulabilir. Sonraki adımda kullanıcı adı seçerken de yine uygulama sizi gerçek adınız ve soyadınızı kullanmaya teşvik ediyor. Zorunda değilsiniz.

Profil fotoğrafınızı da seçip, üyeliğinizi tamamladıktan sonra profilinizi hakkınızda detaylı bilgi ekleyerek veya Twitter / Instagram hesaplarınızı bağlayarak düzenleyebilirsiniz.

Üye oldum, eee şimdi ne olacak?

Öncelikle sosyal anksiyetesi olanları rahatlatacak bilgiyi vereyim :Bir odaya girmek sizi otomatik olarak konuşmacı yapmaz. Eğer ki süregelen sohbete katılmak, soru sormak, veya ek bir paylaşımda bulunmak istiyorsanız el kaldırmanız ✋  gerekiyor. Eğer oda kurucusu ve moderatörler uygun görürse bu talebinizi onaylayıp sizi konuşmacılar arasına alabiliyor. Konuşma talebiniz kabul edildiğinde bile uygulama sizden son bir onay alıyor ve bu sayede geç gelen onayı sebebiyle konuşmaya karışan sifon sesi utancından korumuş oluyor herkesi.

İdeal konuşma yapısına dair ortak bir görüş olmadığını söylememiz lazım. Kimi odalarda 30 kişiye kadar konuşmacı olarak bulunuyorken kimi odalarda daha sıkı bir moderasyonla, ana konuşmacılar dışında soru ve yorumlarıyla katılanlar, söz sırası geçtikten sonra yeniden dinleyiciler arasına alınıyor. En başta dediğimiz gibi, podcast, radyo, ve bir kaç arkadaş arası telefon konuşması arasında bir yerde konumlanan platformda sohbet odalarını hangi yöne çekmek istediğiniz de yine size kalmış bir şey.

Ben dinleyici/konuşmacı olmayacağım, kendi odamı açıcam derseniz de üç farklı seçeceğiniz var:

  1. Açık oda: İsteyen herkesin katılabildiği odalar. Bu odalara hem tanıdıklarınız hem de tanımadığınız kullanıcılar katılabilir, onlara söz hakkı verebilirsiniz.
  2. Sosyal oda: Arkadaşlarınızla aranızda gerçekleşen odalar. 
  3. Kapalı oda: Sadece seçtiğiniz/davet ettiğiniz kişilerin katılımcı olduğu, ana akışta da yer almayan odalar.

Bir diğer seçenek ise takvime yerleştirdiğiniz odalar. Bunun için de uygulamanın üst menüsünde yer alan takvim sembolüne tıklayıp, sağ üstte yer alan ikona tıklayarak belirli bir gün ve saatte gerçekleşecek olan odanızı açabilirsiniz.

Belli bir konu etrafında gerçekleşen düzenli konuşmalar doğal olarak kendi dinleyici kitlesini de oluşturma potansiyeline sahip oluyor. Üstelik bu tip takvimlenmiş odaları farklı mecralarda paylaşıp, sadece anlık dinleyicilere bağımlı olmaktan da kendinizi kurtarabiliyorsunuz.

Amerika’da çok daha kapsayıcı bir yelpazede kullanıcı kitlesine sahip olan Clubhouse, Türkiye’de ilk kullanıcılarını ağırlıklı olarak teknoloji, girişim, pazarlama sektöründen beyaz yakalılarla elde ettiği için doğal olarak fazlasıyla cishet erkek bir kitleye ev sahipliği yapmakta şimdilik. Ama geçen iki haftalık süreçte dahi Türkiyeli kullanıcı nüfusu gittikçe artıyor ve görünür  oluyor.

Clubhouse her yeni sosyal medya platformu gibi şu an birçok kullanıcıyı ürkütüyor ya da meraklandırıyor. Ancak hızla popülerlik kazanacağına dair emareler de gösteriyor. Pandemi sürecinde özellikle podcast dinleme alışkanlıklarının artmasını doğru okumuş ve üstüne yeni bir şeyler koymuş bir ekibin elinden çıkan uygulama yakın zamanda adından çok daha fazla söz ettirecek şüphesiz. LGBTİ+’lar ve destekçileri olarak alanda yerimizi şimdiden almak uzun vadede faydamıza olabilir. (BM)

1 Comment

Bir Cevap Yazın